6 Şubat 2023 gecesi saat 04.17'de Türkiye'nin doğusunda 10 ili içine alan geniş bir alanda dünyanın şimdiye kadar gördüğü en büyük deprem felakatlerinden birini yaşadık. İlk depremin bir kaç saat sonrasında ikinci büyük bir deprem daha meydana geldi.
Depremin ilk saatlerinde biraz kafa karışıklığı olsa da bölgeden gelen görüntü ve haberlerin sosyal medyaya düşmesi ile birlikte tüm ülke bugüne kadar görülmeyen büyük bir dayanışma duygusuyla hareket etmeye başladı.
Türkiye de her vatandaş, ev, sokak, cadde, mahalle, dernek, vakıf, irili ufaklı tüm sivil toplum kuruluşları tek yürek, tek ses oldular ve bölgeye nefes olmaya çalıştılar. Her evden göz yaşları içinde dualar yükseldi bölge insanı için. Yediden yetmişe her vatantaşımız bu acıyı yüreğinde hissetti, göz yaşı döktü ve elini taşın altına soktu. Felaketin sıcaklığı ile bu dayanışma çok konuşulmazsa da ülkemizin bu en büyük birlikteliği asla unutulmayacaktır.
AFAD, KIZILAY, AHBAP, İHH, UMKE ve adını sanını bilmediğimiz birçok kurum, kuruluş, arama-kurtarma ekipleri, canını hiçe sayarak enkaza giren isimsiz kahramanlar hepsi fedakarca, canla başla çalıştılar. Elbette eksiklik vardı ancak ortak bir amaç için herkes tüm gücünü samimiyetle ortaya koydu.
Yeni aldığı oyuncağını depremzede akranlarına gönderen minik yavrumuz,
Kış ortasında sobasını veren nenemiz,
Üsündeki montonu çıkartıp gönderen dayımız,
Tandırda ekmek pişirip, karla kaplı yollardan depremzedelere ulaştıran annelerimiz,
Komşu illerin yol kenarlarında sıcak çay, çorba ikram eden nice vatandaşlarımız,
Hesabında kalan son bakiyeyi depremzedelere gönderen fedakar çalışanlarımız,
Ülkenin dört bir yanında yardım için yollara düşen, koşa koşa bölgeye giden insanlarımız,
Ve günlerdir aç, sussuz ve uykusuz bir şekilde yardım eden askerlerimiz, polislerimiz ve tüm güvenlik güçlerimiz...
Hepiniz iyi ki varsınız...
Her biriniz ayrı ayrı teşekkürü ve takdiri hakediyor. Bizi biz yapan, bizi daha güçlü yapan, bizi bir arada tutan işte bu birlik, beraberlik ve dayanışma ruhudur.
Yıkılanı yeniden yapmak, onarmak ve yeni bir başlangıç için, yaraları yeniden sarmak ve iyileştirmek için bu ruhu kaybetmemeliyiz, bu elbirliğini daha da güçlendirmeliyiz.
Bugün siyaset, kavga, çekişme ve tartışma günü değildir. Kimden gelirse gelsin sağduyuyla, metanetle ve sabırla bu seslere sağır olalım. Tek kulak vereceğimiz ses mağdur ve yardıma ihtiyaç duyan vatandaşımızın sesi olmalıdır.
Tabi ki de hukuk gereği sorumlulardan tek tek hesap sorulacak, ancak o gün bugün değil..
Zamanı geldiğinde bu felakette sorumluluğu olan her bir kişiden tek tek hesap sormak ve adaletin önüne çıkartmak hepimizin insani ve ahlaki borcudur. Bunun için de dayanışmayı güçlü tutmalıyız.
Bu felakette vefat eden tüm vatadaşlarımıza Allahtan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.
Allah bir daha böyle bir felaketi bu ülkeye yaşatmasın...
Yorum Yazın